"Sular yükselince, balıklar karıncaları yer... Sular çekilince de karıncalar balıkları yer... Kimse bugünkü üstünlüğüne ve gücüne güvenmemelidir... Çünkü kimin kimi yiyeceğine "suyun akışı" karar verir ..."
Kimse, bu günkü gücüne güvenmesin.
Kimse, bu günkü dağına güvenmesin.
Dağına göre kar olur, kar erir su olur.
Sağlık desen bir anda kaybolur.
Kimse, bu günkü gölgesine, gücüne güvenmesin.
Kimse, bu günkü üstünlüğüne güvenmesin.
Kimse, bu günkü kapı çalanlarına, kapı açanlarına aldanarak kibirlenip sakın ola hataya düşmesin.
Bugün açılan kapılar, gün gelecek yüzüne kapanacak, bilesin.
Saltanatlık geçici, kişiyi saltanat yapan gölgeler bile karanlıkta gün gelir kaybolur.
Yerler değişir, görevler değişir, konumlar değişir.
Baki olan sadece geride bırakılan insan sevgisidir.
Sevilen insanlar her zaman saygıyla anılır.
Sevilmeyen insanlarda kahpelikle anılması gerektiği şekilde anılır.
Kahpeliğin boyutları farklıdır.
Kişiler değişse de etrafta dolanan yalamalar her zaman aynıdır.
Konuma güce göre sınıflandırılır.
Günün güçsüz, ezik insanları her zaman kafalarını sokacak delik bulur.
Ama deliğe girdiğinde geldiği yolu nedense unutur.
Bir anda şan, şöhret, para, mevki alır götürür uçsuz bucaklara,
El gücüyle, gölgesiyle bucak aşılmaz.
Başka ellerle sırt kaşınmaz.
El sözüyle gerdek gecesi yaşanmaz.
Sonunda attan inip eşşeğe binmekte kaçınılmaz.
Balıklarda olduğu gibi, bugünün ezik görünen karıncaların da, gün gelecek balıkları yiyeceği asla unutulmasın.!
Üstünlük dönemsel bir yükseliştir. Her yükselişin bir inişi olduğu gibi, her çıkışında mutlaka bir inişi olacaktır. Üstünlük kişinin kendi üstünlüğü dışına, kendi kapasitesi dışına çıkarsa bana göre dönemsel geçici çakma bir üstünlük olur. Bence de şimdilik sadece suyun akışını seyredelim. Karıncaları da balıkları izleyelim. Ne olursa olsun üstünlük yarışına girmeden biraz egolara hakim olup insan gibi yaşamayı bilelim.
Düşmez, kalkmaz bir Allah. Kimin ne olacağı belli olmaz.