BURSA (AA) - İran'ın İstanbul Başkonsolosluğu Ticaret Müsteşarı Mahmoud Ahmadı, ticari anlamdaki ilişkilerin artmasının, siyasi alandaki ilişkilerin daha da derinleşmesine neden olduğunu belirterek, "Biz buna inanıyoruz. İran ve Türkiye, bölgenin iki büyük ülkesidir. İlişkileri derinleştirerek bölgesel krizleri de çözebilirler." dedi.
Ahmadı, Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) ile Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği (TAYSAD) iş birliğinde ve Ekonomi Bakanlığının katkılarıyla düzenlenen "Türkiye-İran Ticaret & İşbirliği Konferansı" öncesi gazetecilere yaptığı açıklamada, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 10 milyar dolar olduğunu söyledi.
İki ülkenin amacının ticaret hacmini 30 milyar dolara çıkarmak olduğunu kaydeden Ahmadı, "Daha önce bu ticaret hacmimiz 21 milyar dolarları görmüştü. Ambargo döneminde Türkiye bizim yanımızda durdu, bu iyiliği hiçbir zaman unutmadık ve unutmayacağız. Bu ticari hacmi artırmak için çok yüksek potansiyeller mevcut. Bursa'da tekstil ve otomotiv sektörü ön planda. Doğalgaz, petrol ve enerji sektörü de ticaret hacmimizde önemli bir yer alıyor. Umarız özel sektörler birbirleriyle daha fazla işbirliği yaparlar." diye konuştu.
Bölgesel sorunların hedeflerini etkilemediğini vurgulayan Ahmadı, ticari konuları her zaman siyasi konulardan ayırdıklarını aktardı. Ahmadı, "Ticari anlamdaki ilişkilerimizin artması, siyasi alandaki ilişkilerimizin daha da derinleşmesine neden olur, biz buna inanıyoruz. İran ve Türkiye, bölgenin iki büyük ülkesidir. İlişkileri derinleştirerek bölgesel krizleri de çözebilirler." ifadelerini kullandı.
- "Dış siyasi gelişmeler, ticari ilişkileri etkiliyor"
Türkiye'nin Tahran Ticaret Başmüşaviri Cengiz Gürsel de İran'ın diğer komşulardan farklı olarak çok büyük potansiyel taşıdığını anlatarak, "Nüfusu, kaynakları ve ambargoların hafiflemesi sonundaki bu dönemde hızlanma sürecine giren ilişkiler neticesi düşündüğümüzden daha fazla potansiyel olduğunu söyleyebiliriz. Dış siyasi gelişmeler, ticari ilişkileri etkiliyor. Fakat bir taraftan İran'a, Tahran'a giden gelen filolar çok fazla, büyük bir ilgi var. Bunun çok yakın dönemde rakamlara ve somut sonuçlara dönüşeceğine inanıyoruz." diye konuştu.
Geçen yılı 10 milyar dolara yakın ticaret hacmiyle kapadıklarını anlatan Gürsel, şöyle devam etti:
"Bu yıl da bir aksilik olmadığı takdirde bu rakamın üzerine çıkacağını düşünüyoruz. Otomotivde İran'da ihtiyaçları olan şey teknoloji. Teknoloji ve yatırama ihtiyaçları var. Her düzeyde görüştüğümüz yetkililer 'Bizi bir pazar olarak görmeyin, bizi yatırım ortağı olarak da görün' diyorlar. Ortaklık yaptıkları Batılı firmalar da var. Türkiye'nin coğrafi ve kültürel yakınlığı var. Bunu kullanabileceğimiz sektörlerden biri de otomotiv. Zaman içinde Türkiye için daha fazla ihracat imkanı doğacaktır."
- "Para transferi sorununun çözümü, rakamlara derhal yansır"
TAYSAD Genel Koordinatörü Süheyl Baybalı ise 5 yıl önceki rakamların otomotiv sektöründe 300 milyon dolar olduğunu kaydetti. Geçen sene 315 milyon dolarla 5 yıl önceki rakamların tekrar yakalandığına işaret eden Baybalı, "Otomotivde ticaret hacminin çok daha yüksek olabileceğine inanıyorum. İki sene ben oradayken ambargo kalktı. Daha sonra hızla gelişmeler olmaya başladı. Ticaret hacmimizin 1 milyar dolara ulaşmaması için bir neden yok. Kültürel olarak çok benziyoruz. Birbirimizi daha iyi anlayabildiğimizi düşünüyorum. İki ülke arasında bir ekonomik ilişki olmaması için bir neden görmüyorum." dedi.
Tek engelin para transferi olduğunu dile getiren Baybalı, "Bugün burada toplantıya olağanın dışında bankalar da davet edildi. Hedefimiz bunu çözmek ve aramızdaki ticaret hacmini artırmak. Para transferi sorununun çözümü, rakamlara derhal yansır. Satılan malın tahsilatının yapılması ve bunun düşük maliyetle olması... En önemli, en başta çözülmesi gereken sorun bu." değerlendirmesinde bulundu.