Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, "Bu millet özgürlüğüne düşkün, bağımsızlığı adeta karakteri haline getirmiş bir millet. Milletimiz darbeci ve baskıcı rejimleri asla kabul etmemiştir. Sabırla beklemiş, ilk bulduğu fırsatta kendini, karakterini ifade ederek, demokrasinin yolunu açmıştır." dedi.
Bakan Kaya, Yalova Üniversitesinde düzenlenen "Gençlik Buluşması" programında öğrencilerle bir araya geldi. Kaya, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin bugünlere çok büyük zorluklarla geldiğini hatırlatarak, "Topraklarımız 18 milyon kilometrekareden 780 bin kilometrekareye geriledi. Adeta küllerinden yeniden doğan Türkiye Cumhuriyeti, siyasette, ekonomide büyük bedeller ödeyerek bugünlere geldi. Ayaklarımıza prangalar vurulmak istendi, Cumhuriyet döneminde de siyasetimize, yönetim anlayışımıza maalesef zaman zaman prangalar vurulmak istendi. Bu millet, rahmetli Adnan Menderes’i, rahmetli Turgut Özal’ı, rahmetli Necmettin Erbakan hocayı hiçbir zaman unutmadı, unutmayacak." diye konuştu.
- "Bu millet özgürlüğüne düşkün, bağımsızlığı adeta karakteri haline getirmiş bir millet"
Türk demokrasisinin gelişme ve olgunlaşma sancılarının 1946 yılında başladığını anımsatan Kaya, şunları söyledi:
"46'da ilk defa çok partili siyasi hayata geçme girişimi başarısız oldu. 50'de Demokrat Parti ile tek partili sistem değişti. 60 darbesiyle maalesef bu heyecan ve değişim hareketi yok edildi. Başbakan ve bakanlar idam edildi bu ülkede. Türkiye 83'e kadar, 23 yıl boyunca koalisyonlar, siyasi iktidarsızlıklar, askeri müdahaleler ve ideolojik kavgalarla tüm enerjisini kaybetti. Bir sağdan bir soldan ama siyahlar aynı. Yani sağcıyı da solcuyu da katleden silahlar aynı ve birtakım mihraklar tarafından bu ülkenin evlatlarının eline verilen silahlar. 80 darbesiyle yeniden askeri rejim iş başına geçti. 3 yıllık bir aradan sonra rahmetli Özal'la başlayan değişim hareketi Türkiye'ye adeta nefes aldırdı. Türkiye adeta yeniden dünyaya bağlandı. Ülkemizin çok ciddi demokratik tecrübe edindiği bu dönemde farklı düşüncelere saygı, hoşgörü, rekabetçi yaklaşım öne çıktı."
Demokrasinin değişimi yönetebilme her çağda insanın maddi ve manevi ihtiyaçlarını meşrutiyet sınırları içinde karşılama sanatı olduğunu belirten Kaya, "Demokrasi, bu milletin doğrudan yönetimde söz sahibi olması, kendini ifade etmesi demek. Darbecilere rağmen Özal'ın tek başına iktidara gelmesi bu milletin hiçbir baskıya yaratmaya sonsuza dek boyun eğmeyeceğini gösterdi. Bu millet özgürlüğüne düşkün, bağımsızlığı adeta karakteri haline getirmiş bir millet. Milletimiz darbeci ve baskıcı rejimleri asla kabul etmemiştir. Sabırla beklemiş, ilk bulduğu fırsatta kendini, karakterini ifade ederek demokrasinin yolunu açmıştır." ifadesini kullandı.
Kaya, mevcut sistem nedeniyle Türkiye'nin geçmişte yaşadığı sıkıntılara da değinerek, şöyle konuştu:
"2002 yılına kadar devam eden siyasi iktidarsızlıklar, antidemokratik yönetim biçimleri, 28 Şubat süreci ki o dönemde başörtülü ile başı açığı el ele tutuşan arkadaşları ayırarak, bu ülkenin kızlarını adeta ayırdılar. Bu ülkenin erkek evlatlarını adeta ayırdılar. Çok büyük baskılar yaşandı bu ülkede. Anayasa kitapçığı fırlatıldı bu ülkede ve bu ülke 638 milyarlık bir bedel ödedi. Bir kitapçık fırlatıldı. Rahmetli Bülent Ecevit'e, Ahmet Necdet Sezer, anayasa kitapçığı fırlattı. Bakın bu parlamenter sistemin krizlerinden sadece bir tanesi. Cumhurbaşkanı Başbakan'a diyor ki, 'Sen bu Bakanlar Kurulu kararını getirdin, bana ama bana sordun mu bu kararı.' Cumhurbaşkanı ve başbakanın arasında çıkan anlaşmazlıktan dolayı cumhurbaşkanı sinirlenip bir anayasa kitapçığı fırlatıyor... Ertesi sabah bu ülke ekonomik anlamda bambaşka bir güne uyandı. Tam 638 milyarlık bedeli sizlerin anne ve babalarınız, bizler ödedik, vergilerimizle ödedik. Yılarca bu bedeli sizler, bizler ödedik."
Daha sonra, Bakan Kaya, Çiftlikköy ilçesinde Belediye Düğün Salonu'nda muhtarlar ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi.