Yeni Zelanda Adalet Bakanı Amy Adams, Çanakkale Kara Savaşları'nın 102. yılı ve Anzak Günü'ne ilişkin, "Gelibolu'da biz asil bir düşmanla savaştık ve onlar zamanla bizim dostumuz oldu. Artık Türkiye ile omuz omuza duruyoruz, ölülerimizi ve savaştaki cesaretlerini anıyoruz. Evlatlarımızın mezarları başında nöbet tutan Türkleri onurlandırıyoruz ve onlara teşekkür ediyoruz." dedi.
Çanakkale Kara Savaşları'nın 102. yılı anma törenleri kapsamında Gelibolu Yarımadası'ndaki Anzak Koyu'nda geleneksel "Şafak Ayini" yapıldı.
Törende konuşan Bakan Adams, "Ulusumuzun en önemli zamanlarından birini hatırlamak için dünyanın diğer ucundan gelen bizlere gösterdikleri zarif ev sahipliği için Türk halkına teşekkür ederim." ifadesini kullandı.
Adams, 102 yıl önce bugün Avustralya ve Yeni Zelanda birliklerinin törenin yapıldığı yerde karaya çıkmaya başladığını hatırlattı. Daha sonra 8 ay boyunca yakıcı sıcak ve iliklere işleyen soğuğun, salgın hastalıkların ve savaşın kıyımının ortasında imkansız bir mücadele verdiklerini belirten Adams, "O gün bu yarımadaya ayak basanlardan çok azı daha önce ateş altında kalmışlardı. Çoğu için o şafak son şafakları olacaktı." diye konuştu.
Bakan Adams, Anzakların burada kazanılacak bir zaferin, devam eden savaşın süresini kısaltması ümidiyle gemilerden indiğini vurguladı.
Anzakların savaşın dehşetinin nasıl üstesinden geleceklerini ve görevlerini yerine getirip getiremeyeceklerini merak ettiğini dile getiren Adams, şöyle devam etti:
"Yerine getirdiler; bazıları hayatları pahasına. Gelibolu'nun korkutuculuğunun ortasında 17 binden fazla Yeni Zelandalı asker savaştı; 2 bin 700'ü öldü. 5 bine yakını yaralandı. 26 binden fazla Avustralyalı da bizimle birlikte bedel ödedi. Gelibolu'da 8 ay boyunca büyük cesaret ve dayanıklılık gösterdiler. Bu tepelerde gösterilen yiğitlik, Anzak ruhunu oluşturdu ve uluslararası bir bağın doğumu oldu. Gelibolu'daki görevin başarısızlığa uğramış olması hiçbir şekilde Anzakların burada başardıklarını ya da sergiledikleri büyük yiğitliği ve görevlerine bağlılıklarını ortadan kaldırmaz. Gerçekte, çektikleri acıları daha da dokunaklı kılar."
- "Gelibolu; ulus algımızın doğduğu yer"
Adams, "Şafak Ayini"nde yalnızca Gelibolu'da ölenleri değil, hayatta kalanları da andıklarını belirtti. Onların, yanlarında savaştıkları arkadaşlarının ölümüne tanıklık ettiğine değinen Adams, "Dayanan ve acı çekenleri, diğer yerlerde başka savaşlara katılmak için yaşayanları da anıyoruz çünkü onların içlerine işleyen bu Anzak ruhu yuvaya getirildi ve bizlerle yaşıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Bugün Gelibolu'nun artık bir savaş yeri olmadığını söyleyen Adams, burada savaşıp ölen yiğit atalarını andıkları bir coğrafya olduğunu anlattı.
Gelibolu Yarımadası'nın aynı zamanda Yeni Zelandalıların ulus algısının doğduğu ve dostlukların kurulduğu bir yer olduğunu vurgulayan Adams, şunları kaydetti:
"Burada karaya çıkanların çok azı bir yüzyıl sonra burada düşman değil de dost olarak bir araya geleceğimizi ve savaştıkları düşmanın, mücadelelerini onurlandırmak için dünyanın öbür ucundan seyahat eden çok sayıda Yeni Zelandalıya bir gün ev sahipliği yapacağını hayal edebilirdi. Gelibolu'da biz asil bir düşmanla savaştık ve onlar zamanla bizim dostumuz oldu. Artık Türkiye ile omuz omuza duruyoruz, ölülerimizi ve savaştaki cesaretlerini anıyoruz. Evlatlarımızın mezarları başında nöbet tutan Türkleri onurlandırıyoruz ve onlara teşekkür ediyoruz."
Adams, Gelibolu'nun artık bir dostluk ve iyileşme yeri, düşmanların gerçek dost olabileceklerinin kanıtı olduğunu ifade etti.
Yeni Zelanda Adalet Bakanı Adams sözlerini, "Şafak sökerken ülkemize hizmet edenlerin cesaretlerine, fedakarlıklarına ve kayıplarına saygı gösteriyoruz. Bu tepelerde uyuyan Anzaklar, sizleri selamlıyoruz. Fedakarlığınız için teşekkürler. Huzur içinde uyuyan cesur oğullarımız, içimizde yaşamaya devam ediyorsunuz." diye sonlandırdı.