Bursa Tüketiciler Derneği Başkanı Sıtkı Yılmaz, son günlerde restoran çalışanları ile hesaba itiraz edenler arasında yaşanan tartışma ve kavgalarla karşılaşılmaması için tatile çıkacak tüketicileri uyardı.

Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 30 Ağustos Zafer Bayramı ve Kurban Bayramı'nı da içine alan 10 günlük tatilin bugün itibarıyla başladığını belirterek, milyonlarca kişinin tatil merkezlerine ve ailelerinin yanına gideceğini söyledi.

Tatile gidecekleri ve yolculuğa çıkacakları uyaran Yılmaz, iyi bir tatil dönemi için tüketicilerin haklarını bilerek hareket etmesi gerektiğini aktardı.

Restoranlar dahil perakende satış yapılan yerlerde fiyat etiketi uygulamasının zorunlu olduğuna dikkati çeken Yılmaz, şöyle konuştu:

"Her ürünün, yemeğin ve hizmetin bedelinin görünür yerde bulunması gerekir. Aksi takdirde belediye veya ilgili kurumlara tüketicinin şikayet etme hakkı bulunmaktadır. Bilinçli bir tüketicinin rehberi hukuktur. Bu nedenle tartışmaya, kavgaya meydan vermeyecek şekilde her zaman tüketici hukukuna göre haklarını bilmesi gerekir. Tüketiciler, yiyeceklerin fiyatını bilmesi ve ona göre sipariş vermesi gerekir. Kimi yerlerde ana yemek fiyatı makul olup yiyecek ve içecek fiyatları yüksektir. Sipariş ettiği yiyeceklerin dışında gelenleri sorgulaması gerekir. Kuver (masaya konulan ekmek, su gibi ürünlerin tamamı) adı altında 6 kişilik bir masaya 30 lira ek hesap yazılabiliyor."

Masaya getirilen ve ikram gibi gösterilen yiyeceklerin, hesap zamanında ağır bir faturaya yol açabildiğini dile getiren Yılmaz, her ürünün ücretli olup olmadığının sorgulanması gerektiğini anlattı.

Tüketicinin, hesap ödemelerini kalem kalem talep etmeli ve hesabı denetlemesinin yaşanacak olası tartışmaları ve yüksek faturaları önleyeceğini belirten Yılmaz, Özellikle içkili restoranlarda yüksek faturalarla sıklıkla karşılaşıldığını söyledi.

- "WC ücreti, bir yolcunun ulaşım gideri kadar"

Bayram tatilini otobüslerle yapanları da uyaran Yılmaz, "Mükerrer bilet tuzağına düşülmemelidir. Tur ile hareket edilecekse mutlaka paket tur sözleşmesi yapılmalı ve konuya ilişkin broşür alınmalıdır. Yapılacak seyahatin tüm unsurlarını içeren broşür, olası anlaşmazlıklarda belge niteliğini taşır." dedi.

Yol üstü lokantalarda et tüketimi yerine yoğurt, çorba, salata gibi ürünleri öneren Yılmaz, şöyle devam etti:

"Bu tür yerlerde sunulan hizmetler de pahalı olabiliyor. Bir şey talep edilecekse önce fiyatı öğrenilmelidir. Bence en önemli sorun yolculuk sırasında ödenen WC ücretleridir. İstanbul'dan Van'a giden 6 kişilik bir ailenin WC ücreti, bir yolcunun ulaşım giderine denk gelebiliyor. Oysa bir lokanta ya da restoranın, yeme içme yanında tüketicinin her türlü ihtiyacını görecek imkanları da sunması gerekir. Şehir içindeki bir lokanta ve kahve için nasıl WC zorunluluğu varsa, yol üstü lokantaların da tüketicinin bu ihtiyacını ayrıca ücrete tabi tutması hizmet bütünlülüğü açısından ayıplı hizmet kapsamındadır. Bu konunun kamuoyunun gündemine taşınması gerektiğini düşünüyorum."

Karayolu kenarında sebze ve meyve satanlar için de bir düzenleme gerektiğini vurgulayan Yılmaz, "Tüketici gerçekten kiminle muhatap olduğunu bilmiyor. Küçük üreticiyi desteklemek, her bilinçli tüketicinin görevidir. Ancak bu tezgahlar üzerinden de tüketicinin sömürüldüğüne tanık olanlardanım. En doğrusu, pahalı satanlardan alışveriş yapılmamalıdır." dedi.