Hukukçu-Yazar ve divan şiiri üstadı Hayati İnanç, 10. Kocaeli Kitap Fuarı’nda “Can Veren Pervaneler” konulu bir söyleşi gerçekleştirdi. İnanç, kendisini dinlemeye gelen kitapseverlere, divan edebiyatının en güzel şiirlerini seslendirdi.
DİVAN ŞİİRİNDEKİ SARIK’IN ANLAMI
Yahya Kaptan Salonu’nda gerçekleşen söyleşiyi okurlar ilgiyle takip etti. Sevilen ve bilinen üslubuyla söyleşisini gerçekleştiren İnanç, Divan şiirindeki “sarık” kelimesinin anlamına değindi. İnanç, “Sarık aynı zamanda kefen anlamı taşır. Kefeni yanında olan da dikkatli olur. Osmanlı kılıç kuşanma merasimini bile musalla taşının yanında yapar. Bu, padişaha ‘sen de bu musalla taşına geleceksin’ anlamını taşır” dedi.
BU DÜNYADAN NASIL GİTTİĞİMİZ ÖNEMLİ
“İşte geldik gidiyoruz” diyen Hayati İnanç, “Bu dünyadan sağ çıkmayacağız bu nedenle buradan nasıl gittiğimiz önemli. Giderken ‘öldükten sonra ne yapmayı düşünüyoruz” sorusunu kendimize sorarak gitmeliyiz. Mümin için kabir hayatı 2 dakikadır. Mutsuz için ise kabir hayatı bin yıldır” şeklinde konuştu.
ÜSTAT NECİP FAZIL’IN ÖLÜMÜ
Hayati İnanç, söyleşide Necip Fazıl ile ilgili bir anekdotu da esprili üslubuyla anlattı. Gençken her zaman üstatla görüşmeyi arzu ettiğini bir türlü cesaret edemediğini anlatan İnanç, “Necip Fazıl’ın evi ben gençken Erenköy’deydi. Cesaret edip kapısını çalamıyordum. Görüşemeden vefat ettiğini gazeteden öğrendim. Gazetedeki ölüm ilanın altında, ölümü anlatan çok sayıda şiir varken, “Genç adam yolumu adım adım bilirsin. Erken gel, beni evde bulamayabilirsin” yazıyordu. Üstat giderken bile sanki bana mesaj göndermişti” dedi. Hayati İnanç, söyleşisinin ardından okurları için kitaplarını imzaladı.