Çağımızın en gözde rahatsızlığı sonradan görme hastalığıdır.
Bu hastalığın yan etkileri ve belirtileri, karın ağrısı, mide sancısı, baş dönmesi ve sürekli bulantıdır. Sonradan görmenin diğer bir belirtisi ise hazımsızlıktır. Hazımsızlıkta günden güne insanın içini kemirir.
Belli yaşa kadar el kiri olan dokunamadığı parayı bir anda bulanlarda, göremediği ilgiyi ve itibarı sonradan görenlerde, hayatı boyunca göremeyeceği geçici ilgiyi bir anda gördüğünde sahte ilginin karşısında kasılma şikâyetleri de görünmektedir.
Sonradan malıyla ve makamıyla itibar kazandığını düşünenlerde, beklenmeyen yan etkiler bünyelerine, midelerine ve karakterlerine göre değişir. Genel olarak en büyük şikâyetleri hazımsızlıktır. Üstelik sonradan görme sıradan bir hastalık olmadığından, beklenmeyen bir yan etki olduğunda götürebileceğiniz bir yerde yoktur. Kalıcı tedavisi olmadığı gibi sadece bir sodayla yükselen egoyu düşürmek için geçici gazını almanız yeterli olacaktır.
Günümüzde tedavisi olmayan tek hastalık sonradan görme hastalığıdır. Bu hastalık insanların geldikleri yerleri, gördüklerini, yaşadıklarını, çektiklerini, ne olduklarını, kim olduklarını, nereden gelip, nereye gittiklerini bir anda unutturur. Yani kişiyi farklı bir kişiliğe sokar. Ne olduğunu çok iyi bildiğiniz bir kişinin kendisini farklı görmesi de önce yakın çevresini sonra cümle alemi güldürür.
Tabii ki; sonradan görme hastalığı aileden asil olan karakteri düzgün olan insanlara kolay bulaşmaz. Bu hastalık ne oldum delisi olanlara bulaşır. Sonradan görme hastalığı sadece maddi olarak algılanmasın, gösterilen ilginin bir anda kişiye fazla gelmesiyle de bu virüs manevi olarak da bulaşabilir. Sonradan görmek, kişileri ”Küçük dağları ben yarattım”,”Ali kıran baş kesen” moduna sokarak bardağı taşırabilir.
Makamlar, mevkiler, şanlar, şöhretler baki değildir. Baki olan sadece ve sadece hoş sedadır.
Ne oldum diyenlerle değil? Ne olacağım diyenlerle, asillerle, karakteri düzgün, helal lokma yiyenlerle, kendini bilenlerle karşılaşmanız dileği ile esen kalın.
