İSTANBUL (AA) - Hospitadent Diş Hastanesi Anestezi Uzmanı Dr. Tamer Yen, anestesi yönteminin çoğunlukla diş hekimi korkusu olan kişilere, engelli yetişkin ve çocuklara, mide bulantısı olan kişilere uygulandığını bildirdi.
Diş hekimliği alanında uygulanan anestezi yöntemine ilişkin yazılı açıklama yapan Yen, halk arasında narkoz olarak bilinen yöntemin, diş hekimliği alanında 100 yılı aşkın süredir uygulandığını ifade etti.
Genel anestezi altında diş tedavilerinin engelli çocuk ve erişkin hastalar başta olmak üzere diş hekimi korkusu olanlarda, bulantı refleksi fazla olanlarda ve bazen de genel konfor açısından tüm hastalarda uygulandığını belirten Yen, uygun şartlarda herkesin genel anestezi ya da sedasyon alabileceğini dile getirdi. Yen, şunları kaydetti:
"Ancak hastadan mevcut hastalığı varsa mutlaka bildirmesi istenir. Hastanın tanı konulmamış bir hastalığını tespit edebilmek için kan değerleri, kanama değerleri, EKG, akciğer röntgeni ve açlık kan şekeri gibi tetkikleri istenir ve gerekirse başka bir uzman hekimin görüşleri alınır.
Genel durumu kötü, kontrolsüz şeker, tansiyon, kalp hastalığı olan, gebeliğinin ilk dönemlerinde olan hastalar ancak sağlık durumlarının daha uygun olduğu şartlarda anestezi alabilir."
Tüm anestezi işlemlerinin tam teşeküllü ameliyathane şartlarında anestezi uzmanı ve teknisyeni eşliğinde gerçekleştirilmesinin büyük önem taşıdığına vurgu yapan Yen, anestezi ve sedasyon arasındaki farkı şu şekilde açıkladı:
"Genel anestezide; operasyon odasında kolunuzdan açılacak damaryolundan verilen anestezi ve kas gevşetici ilaçları ile tamamen derin uyumanız sağlanacak, bu esnada solunumunuz ise burun ya da ağızdan takılan solunum tüpünden, oksijen/anestezi gazı karışımını vererek uyumanızı sürdüren anestezi cihazı ile desteklenecektir. İşlem biterken tüm ilaçlar ve uyutucu gazlar kesilerek uyanmanız sağlanacaktır. Tüm diş operasyonları bu yöntemle yapılabilmektedir.
Sedasyonda ise kolunuza takılacak damaryolundan aralıklı olarak verilen rahatlatıcı bir ilaç ile hafif uyumanız ve konforunuz sağlanacak, ilaçların kesilmesi ile tamamen uyanmış olacaksınız. Yetişkin hastalarda tüm işlemler, çocuk hastalarda kısa işlemler sedasyon ile yapılabilmektedir. Bu yöntemin genel anesteziden farkı daha hafif olması, işlem sonrası derlenmenin hızlı olması ve daha az riski olmasıdır."
- "Yıllar sonra beyin hasarı yapmaz, felç bırakmaz, bağımlılık yapmaz"
Yen, narkozun hiçbir yan etkisi olmadığını ifade etti. Anestezi sonlandığında narkoz etkilerinin tamamen geriye döndüğünü ve kalktığını bildiren Yen, şu ifadeleri kullandı:
"Yıllar sonra beyin hasarı yapmaz, felç bırakmaz, bağımlılık yapmaz. Gerektiği takdirde bir kişi aynı gün içerisinde defalarca narkoz alabilir. Ailesel narkoz ilaçlarına karşı duyarlılık olanlarda farklı bir ilaç ya da yöntem seçilir. Burada önemli olan husus anestezinin tam teşekküllü bir ameliyathanede, anestezi uzmanı ve teknisyeni gözetiminde yapılmasıdır."
İşlem öncesinde yetişkin hastalarda 8, çocuk hastalarda ise 6 saat açlık ve susuzluk gerektiğini aktaran Yen, işlem bittikten 10 dakika kadar sonra hastanın uyanmaya başladığını fakat tam kendine gelmesinin ve anestezinin etkilerinden tamamen kurtulmasının 1-3 saat kadar sürebildiğini kaydetti.
Yen, şu açıklamalarda bulundu:
"Hastalarda işlem sonrası bulantı, kusma, baş dönmesi olabilmektedir. Takip süresince bu etkilerin ortadan kalkması beklenir. Hastalar derlenme odasında 1-3 saat takip edildikten sonra kolundaki damaryolu da çıkarılarak taburcu edilir. Çocuk hastalarda işlem sonrası derlenme daha hızlı ve kısadır.
Hastaların genel anestezi sonrasında, bağırsak hareketleri de normale dönene kadar, 2-3 saat yiyip içmemesi gerekir. Fakat küçük çocukların kan şekeri kolay düşebildiğinden işlem sonrası 10-15 dakikada bir, bir iki yudum, tortusuz tatlı bir meyve suyu içirilebilir. Bulantı devam ederse, kan şekeri düşmesin diye lolipop şeker yalatılabilir. Eve giderken küçük çocukların kucakta ve başı desteklenerek taşınması daha emniyetli olacaktır."