Gebze Teknik Üniversitesi (GTÜ) Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bülent Akbaş, Marmara Denizi'nde gerçekleşmesi muhtemel sarsıntının Kocaeli ve civarında yaratacağı can ve mal kaybı riskinin halen devam ettiğini ancak olası depremde 10 saniye ve altında erken uyarı sinyali üretmenin mümkün olduğunu bildirdi.
Prof. Dr. Bülent Akbaş, yaptığı yazılı açıklamada, dünya genelinde son yıllarda ortaya çıkan akıllı kent kavramı içinde afet risklerini azaltacak modern teknolojilerin kullanımı konusu üzerinde durulduğunu belirtti.
Bu gelişmeleri dikkate alarak afet erken uyarı, hasar-kayıp tahmin ve yapı sağlığı izleme sistemlerinin geliştirilmesi konularında araştırma ve uygulama projeleri üzerinde çalıştıklarını anlatan Akbaş, şunları kaydetti:
"Ulusal deprem ağına veri sağlayacak nitelikte istasyonlar kuracağız. 2017 içinde teorik hazırlıkları tamamlanmış zemin ve yapı izleme sistemlerinin sahada uygulama örneği olarak GTÜ Çayırova Kampüsümüzde Ulusal Deprem Ağı'na veri sağlayacak nitelikte istasyonlar kuruyoruz. Bu sayede bölgesel ve yerinde erken uyarı algoritmalarının geliştirme testleri yapılabilecektir. Amacımız deprem erken uyarı ve yapı sağlığı izleme konusunda ulusal ve uluslararası tüm araştırmacılar için bir arazi test ortamı oluşturarak, yeni ve genç araştırmacılar yetiştirilmesine, çok taraflı iş birliklerine olanak sağlamaktır."
- "10 saniye ve altında erken uyarı sinyali üretmek mümkün"
Marmara Depremi'nin merkez üssünün Kocaeli olduğunu hatırlatan Akbaş, "Depremin üzerinden 18 yıl geçmesine rağmen Marmara Denizi'nde gerçekleşmesi muhtemel sarsıntının Kocaeli ve civarında yaratacağı can ve mal kaybı riski halen devam ediyor. Bölümümüzde yapılan pilot çalışmalarda, Kocaeli için olası depremde 10 saniye ve altında erken uyarı sinyali üretmek mümkün. Bu sürenin, endüstri ve kritik tesislerdeki elektrik, doğalgaz, asansör gibi sistemlerde otomatik kapatmaların devreye girmesi, kişisel korunma önlemlerinin alınması afet yönetimi için önemli." ifadesini kullandı.
Hasar-Kayıp Tahmin Sistemleri için güncel üst ve altyapı (bina, köprü, doğalgaz, su, elektrik vb.), nüfus yoğunluk dağılımı, zemin ve depremsellik bilgilerinin gerekli olduğunu aktaran Akbaş, tüm yerel yönetimlerin kullanabileceği internet tabanlı hasar-kayıp tahmin algoritmaları geliştirdiklerini bildirdi.
- "Sigorta risk primlerinin düşürülmesi mümkün olabilecektir"
Akbaş, yapı sağlığı izleme sistemlerinin amacının ise afetlerin hemen ardından kritik tesislerin insan kaynağı kullanmadan hasar durumlarının belirlenmesi için ilgili tesislerde titreşim sensörlerinin bulundurulması ve alınan verinin işlenmesi olduğunu belirterek, bu amaçla yakın zamanda tamamladıkları "Yapı Sağlığı İzlenmesine Yönelik Ulusal Ölçme Sistemi Geliştirilmesi" projesinden elde edilen çıktıların uygulamada kullanılmaya başlandığını belirtti.
Türkiye sanayisinin yüzde 40 gibi büyük bir oranının yer aldığı Kocaeli ve civarındaki endüstriyel tesislerde, akıllı kent yapısına entegre, bölgesel/yerinde erken uyarı ve yapı sağlığı izleme sistemlerinin kullanılması durumunda afet sonrası üretimde iş sürekliliğinin sağlanacağına işaret eden Akbaş, şu ifadeleri kullandı.
"Bu sistemlerin kurulu olduğu tesislerde afet kaynaklı sigorta risk primlerinin düşürülmesi mümkün olabilecektir. 1999 Kocaeli ve Düzce depremlerinin ardından başlayan afete karşı toplumsal bilinçlendirme ve eğitim faaliyetlerinde yerel yönetimler büyük rol oynamıştır. Afete hazırlık aşamasında da yerel yönetimlerin yukarıda belirtilen sistemlerden faydalanması kaçınılmazdır. Bu konulara oldukça önem veren Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ile üniversitemiz arasındaki iş birliği çalışmaları devam etmektedir."